İNTERNET BAĞIMLILIĞI GERÇEK Mİ?

Uzun zamandır sağda solda duyduğum, kofti olduğunu düşündüğüm ve planlı olarak yürütüldüğüne inandığım bir düşünce var. Bunun neden kofti olduğunu milyarlarca takipçimle paylaşayım istiyorum.

Düşüncemi ne olur ukalaca ya da bir komplo teorisi gibi düşünmeyin. Sene 1997 idi ve ben arkadaşım Alper ile interneti keşfediyordum. İnanılmazdı. Sohbetler tanışmalar görüşmeler gırla gidiyordu ki bir çoğuyla halen görüşüyoruz. Daha sonra bu web ve sosyal medya adımı atıldı ve insanlar artık çok ciddi verilere ve bağlantılara kavuştuşar. Mahalle kahvesi tabiriyle hayallerimizin büyü çoğunluğu, 15 inçlik monitörlere sığdırıldı. Artık dünyanın heryerindeki insanlarla konuşabiliyor kitapları okuyabiliyor, filmleri izleyebiliyor, müzik dinleyebiliyor, herkesin görüşlerini görebiliyori kendi görüşlerimizi isteyen herkese duyurabiliyorduk. Kısacası hiçbir gizli kalmıyordu ve sanırım bu da bazı kesimleri rahatsız ediyordu.

Bahsettiğim mevzu, wikileaks belgeleri, devlet sırları şunlar bunlar değil. Büyük güçler olan fastfood zincirlerinin mutfaklarındaki rezaletlerden tutun da, ünlülerin gizli kalması gereken sırları veya küçük insanların büyük cümleleri. Herşey ulaşılabilir di artık. Dünyaya konu olan sömürge ve soykırım olayları hakkında tüm arşivlere ulaşmak, Türkiye'de daha önce yasaklanmış filmleri izlemek gibi illegal işlerin yanında, Louvre müzesini gezmek dahi mümkün halen. Hatta o kadar ileri gittiki, internet, yazarlarını, komedyenlerini, yönetmenlerini, müzisyenlerini yarattı...

Peki internet bağımlılığı nedir? İnternette çok uzun süre zaman geçirmek midir? Peki, ben size şunu sorayım; ben sabah kalkıyorum, kahvaltımı yapıyorum  gazetemi okuyorum ve çıkıp bir cafeye oturuyorum, kahvemle bir kitap okuyorum. 2 3 saat sonra, sinemada bir film izliyorum. Sonra bir kaç saat arkadaşlarımla sohbet edip, aynı zamanda müzik dinliyorum. Akşam evime gelip not defterime bişiyler karalıyorum ve bunu insanlar okusun diye sağda solda uğraşıyorum. Ben hangisine bağımlıyım ? Tabii ki hiçbirine! Ya da hepsine! Benim hayatımın birer parçası bunlar. Okumak izlemek seyretmek sohbet etmek yazmak. Bunları internet aracılığıyla ya da offline olarak yapıyorsam ne farkeder? Yani gazeteyi internetten okumakla, elimde kağıtla okumanın farkı ne? Ben size söyleyeyim, internetteki gazeteye ben kendimi katıyorum. Yorum yapıyorum.  Tıpkı filmlere kitaplara ya da bloguma yazdığım gibi...

Benim şahsi kanaatim bunun internete değil, internette yaptıklarına duyduğun bağımlılık olduğu yönünde. Ben film izlemeyeceksem, bilgi almayacaksam, arkadaşımla sobhet etmeyceksem, yani internette yapılan şeyler yapmayacaksam neden internette bulunayım ki? Ben bir amacım olduğu için buradayım. O zaman bu bağımlılık tantanası ne derseniz, bence aleni şekilde iktidar sahiplerinin insanları bilgiden, tartışmadan, araştırmadan, görmeden, öğrenmeden uzak tutmak adına uydurdukları bir safsata. İnsanları kandıramıyorsunuz artık. Eğer interneti akıllıca kullanmayı biliyorsanız sizi kandırmaya, yönetmeye ya da yönlendirmeye çalışan herkes için çok ciddi sorun teşkil edersiniz. Bu da onların işine gelmez...

Velhasıl! İnterneti kullanın, öğrenin, kurcalayın, araştırın, herşeye inanmayın. Ne internettekine ne duyduklarınıza körü körüne biat edin. Bağımlı değil, meraklısınız ve öğrenmeye doyumsuzsunuz demektir. Siz güçlenin ki güçler için tehtid olun, onların işini iyi yapmalarını sağlayın:)

Herkese multi teşekkürler fırlatırım

Sizin Buğra'nız!

ETİKETLER: duzyazi internet bağımlılığı