Eski İstanbul Vol. 1 - Direklerarası Cinayeti

Yazar:




     İstanbu'lun haber niteliği taşıyan magazinel manada yüklü olan en eski cinayetlerindendir Direklerarası Cinayeti.  1900'lerin başında yaşanmıştır. Süleymaniye kökenli kabadayı Arap Abdullah (kabadayı aleminde abu olarak bilinir), babasının mirasını yiyen, yiye yiye bitiremeyen Mirasyedi Necib bey ve yancıları Tatar Ömer, Suyolcu Mehmet, Çerkeş Mehmet ve Kazaskerin Haydar'ın saldırısına uğramıştır Direklerarası'nda. Kahveden dönen Abu'yu bastıran beşli içinde Çerkeş Mehmed,  koca Arabı kıstırıken kollarında; Abu kolunun altından ustura gibi bilenmiş saldırmayı dürter ve Mehmedin barsaklarını döker.



     Cinayetin gerekçesi Hayganoş isimli bir fahişedir. Bu Rum kadını, öyle uzun boylu alımlı gösterişli değil ancak her tarafından kadınlık taşan mine gibi,biblo gibi bir kadındı. Karşısındakine nasıl davranacığını bilir bu yola ne isterse alırdı. Bu yosma, kendisine aşık olan ikilinin arasını açmış, Abdullah kadını kaçırabilmek için, evine bir rum karısıyla dravdan mektup göndermiştir. Mektupta annesinin hasta olduğunu okuyan Hayganoş, derhal Necip Bey' e haber vermiş, balyasını indirmiş ve arabayla annesine doğru yol alırken yolda pusuya yatan Abu tarafından kaçırılmıştı.





     Bu yarışlı aşk mevzuu buraya gelmeden evvel defalarca çözülmeye çalışılmış ancak bir çözüme ulaşılamamıştır. Üsküdarda Zehir Ali'nin kahvesinde kesilen racon sonrasında, her ikisininde nikah kıyma dışında Hayganoş'a yanaşmamaları kararı alınmış ancak iki kişide racona uymamıştır. Esasen Zehir Ali 'nin kahvesinden çıkan racon kanun gibidir. Adamın ötürürler . Ama ikiside bu has kabadayı heyetinin lafını dinlememişlerdir. Tabi bu racon mevzuu'nun neticesinde taraflar gaza gelmiş hırsla yüklenmiş ve açıklar kollanmaya başlamış ve olay gerçekleşmiştir. Aslında bu cinayeti tetikleyen esas olay, Abu'nun Hayganuş 'u kaçırmasından çok, kadını geri gönderip, Necip Bey'e "ne zaman istersem kadını bana göndereceksin " mesajı vermiştir.










      Kahveden evine gidiş yolu belli olan Abu, cinayet günün akşamı o kadar içer o kadar efkarlanır ki, hiçbir eğlence tertip fayda etmez be 5 kişi gidip Abu'yu kahveden eine giderken bastırırlar.Bir nevi nefsi müdafa ile dönemişn ünlü avukatlarından , Tıngır Simon sayesinde hapse girmeyen Arap Abu, sonrasında Paşalık mertebesine kadar yükselmiştir.






      Ancak Cinayet'e öbür taraftan bakılınca da kabadayı jargonunda hasımını öldürmektense façasını bozmak daha iyidir. Bunlar kabadayı ile külhanbey i ayıran en mühim detaylardırlar.





    Kabadayının en korktuğu şey hakkıyla yaptığına kahpelikle yaptı denilmesidir. 








Sonraki Kayıt Önceki Kayıt Ana Sayfa