Eski vs Yeni

Yazar:
Selamın aleyküm;

Cangolar, ben ufağıkene, biz gayet sokaklarda falan oynarkene, oyuncağımız misketikene bisikletikene,  biz eğlenirdik gayetle. Hiç sıkılmazdık evet. Ancak benim farkettiğim bir unsur varki ben çocukken, "ah o eski bayaramlar", "nerde o eski ramazanlar", vay efendim "70lerde çocuk olmak" , işte "melis 90larda kokulu silgi vardı şimdi neden yok" tarzı yaklaşımlar hiç yoktu.  Bizbu tarz yaklaşımları hiç yaşamadık. Biz okurken şöyleydi böyleydi mevzuları bu kadar çok dönmezdi mesela. Şimdi dikkat ediyorum, her fırsatta eskiden böyleydi  suratımıza çarpılıyor.

Bu eskiye duyulan bir özlem midir bilemiyorum ama, bence internet mesela bu kadar gelişmiş olsa gene bu kadar. Gerçi bu çok ciddi bir istisna;  zaten dikkat edilirse 90'ların  sonunda yayılmaya başlayan bu sosyal paylaşım ve kişilerin internet üzerinden iletişimi, toplumun  benimsemediği hatta eleştirdiği bir unsurken şimdi platform ve sosyal medya olarak nitelendirilip hemen benimsendi. İnternet başındaki insana asosyal muamelesi yapma saçmalığı halen sürüyor gerçi. Beni eleştiren kişi, sen internet başında olmadığın zaman, atom araştırması mı yapıyorsun? dünya politikası mı üretiyorsun? tez mi yapıyon antittez mi?

Hepsi bir kenara, insanlardaki genel 80ler hayranlığının aslında  küçüklüğe hayranlık olduğunu düşünüyorum. Çocukluğu özlüyoruz  yoksa 80leri değil. Neticede tüketim toplumuna bodoslara dalmamış son nesil olarak, samimiyeti de özlüyoruz.


Fakat cangolarım, bişeyi farkettimki bu sonraki nesil de çok fazla bir hoşnutsuzluk ve memnuniyetsizlik özelliği çıktı ortaya. Esasında acı olan bunu eşek kadar insanlarında etkilenme neticesinde yaşaması ve yaşatması. Eskiye dair, şahsen en çok özlediğim şey, insanların tamahkar ve dayanıklı olması. Şimdi osuruktan nem kapan bir toplum olduk . Hemen üşüyoruz, hemen yoruluyoruz, hemen sinirleniyoruz, herşey hemen oluyor ve hemen telafisi bekleniyor. yoksa tetrise dair bir özlemim yok benim. eskiden de sınıfta kalıyomuş çocuklar, psikolojik danışmana gitmiyolarmış ama. yada dizi kanadığı için yürüme meziyetini yitiren çocuk yok öğretmeni kulağını çekti diye duyma yetisini kaybeden  çocuk da yok. Otobüste rüzgar vurdu diye verem olan, yada azcık hava sıcak diye kurdeşen dökeni tanımıyorum. Herkes astım, herkes depresyonda, herkes de kişilik bozukluğu var. nolduda böle çürük insanlar olduk biz?

Az dirayetli olun lan diyerek sözlerime son verirken, hepinizi öpüyor, hortumdan su içmenin, aynı şişeden meyve suyu içmenin, sokaktan mısır, kestane yemenin, sokakta düşmenin, kafa yarmanın, ağaçtan çalınan meyveyi yıkamadan yemenin hiç bir zararı olmadığının taahhüdünü sunuyorum.

Sonraki Kayıt Önceki Kayıt Ana Sayfa